Asıl adı Hüseyin Şerâfeddin olan Hacı Şeref (r. 31 Ocak 1947), Balat İmamı’nın ve Yaşar Baba’nın yanında yetişmiş olan çok parlak bir zâkirbaşıdır. Karagümrük’te doğdu. Babası Hacı Hasan Efendi’dir.
Balat İmamı, 1 Muharrem 1323/7 Mart 1905 târihinde Hacı Şeref’e — zâkirbaşılık icâzeti anlamına gelmek üzere — şimdi ‘Hacı Şeref Mecmuası’ diye anılan bir ilâhî mecmuasındaki ilâhîleri okumak için izin verdi. Hacı Şeref ayrıca Yaşar Baba’dan da 1 Muharrem 1340/4 Eylül 1921’de zâkirbaşı icâzetnâmesi almıştır. İstanbul’un kıyâmî ve devrânî tekkelerinde, yıllar boyu zâkirlik ve zâkirbaşılık etti.
Gençliğinde Kâdirî ve Rifâî tarîkatlarına girip nücebâlığa kadar yükselen Hacı Şeref, sonradan Yaşar Baba’dan nasîb alarak Bektâşî oldu. Namaz kılmayı, ibâdetlerini yerine getirmeyi terk etmemiştir.
Zâkirbaşı Hacı Şeref Efendi, geniş mûsikî bilgisine sâhipti. İlâhîlerin yanında şarkı, semâî, ayrıca Karagöz oyununun perde gazellerini de ustalıkla okurdu. Çok güzel zilli tef çalardı. Fasıl mûsikîsi, temâşâ, tuluât tiyatrosu sanatçılarına âit bol hâtıraları olan Hacı Şeref, eski İstanbul hayatını iyi bilir, tulumbacıları tanırdı.
Konuşması iç açan, etrâfına neşe saçan, hoşsohbet şakacı bir insan olan Hacı Şeref, eski terbiyeyi almış, edeb erkân görmüş bir İstanbul efendisiydi. Dosdoğru bir adamdı.
Dergâhların sırlanmasından sonra, mehter takımında gülbenkçi ve halîlezen olarak çalıştı. İstanbul Tapu-Kadastro grup müdürlüğü Beyoğlu masası memurluğundan emekliye ayrıldı.
Ömrünün sonlarını doğup büyüdüğü Karagümrük’te geçiren Hacı Şeref, 1 Ocak 1947 gecesinde Tahta Minare Tekkesi’nin yanındaki evinde Hakk’a yürüdü. Hammâmîzâde İhsan Bey vefâtına şu târihi düşmüştür:
Kaldı hemân dergeh-i dehrde bir hoş sadâ
Ola Şeref Hacı’nın hûr u gılmân yoldaşı
Cevher târihini yazdı kalem “Hayy” deyû
Gitdi hemân “Hû” deyip cennete zâkirbaşı
Hakk’ı erden, eri Mü’min’den iste
Budur sözüm sana şikeste beste
Bu sayfa son olarak 20.05.2012 târihinde değiştirilmiştir.