Molla Çelebi Tekkesi

Tekkenin yeri

Molla Çelebi Tekkesi, Eyüp’te, Cezerî Kasımpaşa Mahallesi’nde, Feshâne Caddesi ile Kızıldeğirmen Sokağı'nın birleştiği yerde ve sokağın sol köşesinde idi. Bugüne yalnızca hazîresi erişibilmiştir. Karşısındaki debbağhâneden ötürü ‘Debbağhâne Tekkesi’ yâhut ‘Tabakhâne Tekkesi’ diye de anılan bu tekke, şeyhi Mahmud Efendi’den sonra ‘Mahmud Efendi Tekkesi’ adını da taşımıştır.

Tekkenin kurucusu, II. Selim döneminde yaşamış olan Konya, Kütahya, İstanbul kadısı Mehmed Vusûlî Efendi’dir. Fındıklı’da câmi ve hamam, Aksaray’da Parmakkapı’da mescid ve okul yaptırmış olan Mehmed Vusûlî Efendi 11 Receb 998/16 Mayıs 1590 günü göçtü ve ünvanı olan ‘Molla Çelebi’ adını taşıyan tekkesinin yanındaki özel türbesine gömüldü. Beşiktaştaki Yahyâ Efendi Hazretleri’nin torunu olan eşi şâir Ayşe Hubbî Hâtun da hazîrenin bitişiğindeki özel türbesindedir.

Tekkenin şeyhleri

Tekke şeyhlerinin çok azı hakkında bilgimiz vardır.

Mehmed Feyzullah Efendi

eş-Şeyh Mehmed Feyzullah Efendi 1150 Cemâzeyilâhir/1737 Eylül-Ekimi’nde göçtü. Şâhidesindeki yazı şöyledir.

Hüve’l Hayyü’l-Bâki
eş-Şeyh Mehmed
Feyzullah ibni
... Efendi

Mahmud Efendi

1125 (1713) târihinde tekkeye şeyh olan Mahmud Efendi’den sonra, dergâh onun adı ile anılmıştır. 1143/ 1730-31 yılında âhirete göçen Mahmud Efendi’nin kabri, dergâhın hazîresinde, Hubbî Hatun Türbesi’nin kapısı önündedir, kitâbesi şudur:

Yâ-Hû

Merhûm ve mağfûr
Eş-şeyh Mahmud
Efendi el-Kādirî
rûhiçün
El-fâtiha
sene 1143

Mahmud Efendi’den sonraki şeyhleri bilmiyoruz. Revnakoğlu tekkenin şeyhleri olarak aşağıdaki adları sıralar ama târih vermez, beşinci sıradaki Sâdık Efendi’den sonra altıncı sıraya Şeyh Attar İbrâhim Efendi’yi koyar.

  1. Âmâ Şeyh Süleyman Efendi
  2. Halîfesi Osman Dede
  3. Oğlu Abdullah Efendi (kasr-ı yed etmiştir)
  4. Nalbur şeyh Nûri Efendi (Halîfe-i Tımaşvar Tekke şeyhi; kasr-ı yed etmiştir)
  5. Şeyh Sâdık Efendi
  6. Şeyh Attar İbrâhim Efendi

Ahmed Hayâtî Efendi

Tekkenin 1250 (1834) târihlerindeki şeyhi Nakşi Ahmed Hayâtî Efendi idi. Kendisi bu târihte yapılan Sâliha Sultan Düğününe dâvetli şeyhler arasında bulunuyordu.

Mehmed Nûri Efendi

Tekkenin 1277/1860-61 yılındaki şeyhi Mehmed Nûri Efendi’dir.

Attar İbrâhim Efendi

Tiryâki Şeyh Mehmed Saîd Aşkî Efendi’nin halîfelerindendir. Bu zât-ı şerîf zamânında tekke Resmiyye’ye bağlanmıştır. Evladı olmaksızın göçtü.

Ahmed Sıdkî Efendi

‘Yufkacı Ahmed Efendi’ olarak bilinen Hacı Ahmed Sıdkî Efendi, 1228/1813’de dünyâya geldi. Babasının adı ‘İsmâil’dir. Büyük oğlu Abdülkādir Efendi ve ikinci oğlu Mehmed Eşref Sabri Efendi’ler de bu tekkede irşad postuna oturdular.

Bu zât Şeyh Saîd Aşkî Efendi’den hırka giymiş, ancak şeyhinin ömrü yetmediğinden icâzeti pîrdaşı Zâkir Mehmed İzzet Efendi Hazretleri’nden almışdır. Kādirîhâne şeyhi Şerâfeddin Efendi iltizâmıyla postnişînlik kendisine verilmiştir.

Evkâf-ı Hümâyûn dellâllarından olan Ahmed Sıdkî Efendi karayağız imiş. Koyu renkte bir fes giyer, onun üzerine koyu yeşil şemle sararmış.

Ahmed Sıdkî Efendi, 3 Cemâzeyilâhir 1295/4 Haziran 1878 târihinde göçtü. Tekkesinde gömülüdür. Şâhidesi başında Âhî tâcı olup, kitâbesi aşağıdaki gibidir.

Yâ Hazret-i Pîr
Seyyid
Abdülkādir
Geylânî

Merhûm ve mağfûr el-muhtâc ilâ
rahmeti rabbihi’l-gafûr esbak
kazasker merhûm Mehmed Monla Çelebi
Hazretleri’nin dergâh-ı şerîfi
postnişîni eş-Şeyh el-Hâc
Ahmed Sıdkî el-Kādirî
rahima’llahu teâlâ aleyh
sene 1295
3 C

Ahmed Sıdkî Efendi’nin mezar taşı

Ahmed Sıdkî Efendi’nin mezar taşı

Abdülkādir Efendi

Ahmed Sıdkî Efendi’den sonra tekkenin postnişînlik görevini oğlu Şeyh Abdülkādir el-Kādirî Efendi devraldı. 1257/1841-42 yılında doğmuş olan Şeyh Abdülkādir Efendi de babası gibi Evkâf-ı Hümâyûn dellâllarından idi. Tekkeyi elinden geldiğince tâmir ettirdi. Genç iken Allah’ın rahmatine kavuştu. Hayatta iken Kādirhâne şeyhi Şerîf Ahmed Muhyiddin Efendi arzıyla şeyhlikten kendi rızâsıyla çekilmiş ve postnişînliği kardeşi Mehmed Eşref Sabri Hazretleri’ne bırakmıştır. 2 Şevvâl 1297/7 Eylül 1880 târihinde göçtü ve tekkenin hazîresine sırlandı.

Mehmed Eşref Sabri Efendi

Şeyh Abdülkādir Efendi’nen sonra onun küçük kardeşi, Şeyh Ahmed Sıdkî Efendi’nin ikinci oğlu ve halîfesi Hacı Mehmed Eşref Sabri el-Kādirî Hazretleri şeyh oldu. Kendisini 15 Zilhicce 1297/19 Kasım 1880 Cuma günü Kādirîhâne şeyhi Ahmed Efendi iclâs ettirmiştir.

Mehmed Eşref Sabri Hazretleri 1262/1845-46 doğumludur. Belediye altıncı dâiresinde emlâk eksperiydi ve buradan iyi bir geliri vardı. Bu gelirin tamâmını tekkeye ve ihvânına harcamıştır. Çok cömertti; akşamları yemek verir, fukarâyı besler, üstüne de onlara para verirdi.

Hacc-ı ekber yılı olan 1301/1884 senesinde hacca gitmiş, Ramazân-ı şerîfi Cenâb-ı Peygamber Efendi’mizin türbesi huzûrunda mücâvir olarak geçirmişti.

Yakışıklı vücudlu, iri boylu, gür sesli, tatlı bir zât idi. İri gövdesinden ötürü ‘Şeyh Çınar’ da derlerdi. Çok çoşkulu zikir yapardı. Bilhassa “Hayy yâ Hayy” diye devâm eden Kādirî devrânını sürmekte ve usûlu ile idâre etmekte özel kābiliyeti vardı. Dalga tevhidleri yapardı. Gittiği tekkelerde zikrin idâresini ona bırakırlardı.

Yakında ve uzakta bulunan bütün tekkelere gitmeyi âdet edinmiş olan Mehmed Eşref Hazretleri bu sâyede bir hayli mâlûmât elde etmiş, her tarîkatın âdâbının en ince noktalarına vâkıf olmuştu. Tarîkatlerin âdâb ve erkânı hakkındaki ayaklı kütüphâne idi. Bu konuda sorulan her soruya cevap verirdi, her meseleyi çözerdi.

21 Zilhicce 1321/9 Mart 1904 gününde rıhlet etmiş olan Mehmed Eşref Sabri Hazretleri tekkenin hazîresine defnedilmiştir. Üzerine bir selvi ağaçının düşmesi yüzünden iki yerden kopmuş ve sonradan yapıştırılmış olan mezar taşının yazısı şöyledir.



[Yâ Hazret-i] pîr es-Seyyid
Abdülkādir Geylânî

Kazasker Mehmed Molla Çelebi
Hazretleri’nin dergâh-ı şerîfi
[seccâde]nişîni merhûm ve mağfûr
el-muhtâc ilâ rabbihi’l-gafûr
eş-Şeyh el-Hâc Mehmed Eşref
Sabri el-Kādiri
rahmetu’l-lâhi teâlâ aleyhi
Sene 1321 fî 21 Zilhicce — Sene 1319 fî 25 Şubat

Mehmed Eşref Sabri Hazretleri’nin mezar taşı

Mehmed Eşref Sabri Hazretleri’nin mezar taşı

Kim olduğunu bilemediğimiz Rüşdü Efendi’nin, hazretin irtihâline düşürdüğü târihi okuyalım.

Mürşid-i râh-ı hakîkat mazhar-ı feyz-i ilâh
Yani Şeyh Eşref Efendi-i fazîlet-iktinâh

Nice yıl Molla Çelebi Dergâhı’nda bu nebîl
Postnişinlik hizmetiyle kurb-i Hakk’a buldu râh

Sûret ve mânâya vâkıf merd-i rûşendil idi
Mâsivâya vermeyip dil etmedi atf-ı nigâh

Mebhas-i bezl ü atâda Hâtemî-sîret olup
Dâimâ meftûh idi erbâb-ı fakre hânkâh

Kesb-i zâtîsin sebîl-i Hakk’da dâim sarf edip
Etti hoşnud rûh-ı Abdülkādir’i bîiştibâh

Yüz sürüp beyt-i Hüdâ’ya aşk ve ihlâsı ile
Ravza-i pâkde mücâvir olmuştu iki mâh

Pîrinin postunda pîr oldu bu müştâk-ı cemâl
Neşve-i tevhîd ile etti ufûl tâbe serâh

Merkad-i pâki demâdem mehbûtü’l-envâr olup
Seyyidü’l-kevneyni Mevlâ ede mahşerde penâh

Rıhletine söyledi Rüşdü mücevher târîhi
Kıldı icrâ-yı bu sâl Eşref Efendi menzil âh

Şeyh Eşref Efendi’nin halîfeleri

Şeyh Sâdeddin Efendi

Hâkî Baba Tekkesi şeyhi Şeyh Mehmed Sâdeddin Efendi.

Şeyh Hâfız Hüseyin Efendi

Eşref Efendi’nin dâmâdıdır. Hazret sağlığında iken tekkenin postnişînliğini bu dâmâdına bırakmıştı. Şeyh Hâfız Hüseyin Efendi zâkir ve mûsikîşinâstır.

Şeyh Zekâî Efendi

Eyüp’te Debbağlar kethüdâsı Hacı Ali Efendi’nin oğludur. Adliye kâtibi olarak çalışmış, daha sonra Eyüp’un ilk belediye başkanı olmuştur. Bir gül risâlesi yazmış olan Şeyh Zekâî Efendi, Mihrişâh Sultan Tekkesi şeyhi Mehmed Talat Efendi’den de teberrüken Nakşibendiyye icâzesi almıştır.

Âmâ Osman Efendi

Hasköylü âmâ Osman Efendi güzel nef üfler, Molla Çelebi ve Hâkî Baba Tekkeleri’nde zâkirlik ederdi.

Şeyh Sâdık Efendi

Şeyh Sâdık Efendi Eyüp şerîat mahkemesinde mübâşir idi. Her sene Çatalca’da yatan Dağıstan Hazretleri’ni ziyâret eder ve türbesinde bir ay kadar kalıp dönerdi. Orada usûl de yapardı. 1928 yılında göçtü.

Şeyh Mehmed Efendi

Şeyh Mehmed Efendi Kapalıçarşı’da yorgancılık yapan bir zât idi.

Şeyh Mehmed Saîd Efendi

Şeyh Mehmed Saîd Efendi zâkirdir. 19 yıl polis olarak çalışmıştır. Unkapanı’nda Yeşil Tulumba Tekkesi’nde, Kasımpaşa’da Ebu’r-rızâ Tekkesi’nde zâkirlik etmiş ve Kasımpaşa’da Yahyâ Kethüdâ Tekkesi’ni arsa olarak aldıktan sonra kendi parasıyla yaptırarak ‘Yâ Hû Baba Tekkesi’ diye de bilinen bu tekkeye şeyh olmuştur.

Sarac İsmâil Efendi

Aslında Körükçü Tekkesi şeyhi Sıdkî Efendi’nin halîfesi olan Sarac İsmâil Efendi’ye Eşref Efendi de teberrüken hilâfet vermiştir.

Hâfız Hüseyin Kâmil Efendi

Şeyh Eşref Sabri Efendi Hazretleri’nin dâmâdı olan bu zat, Eşref Efendi’ye 1318/1900-01 yılında intisâb etmiştir. Zilhicce 1320/Mart 1902 târihinde ondan hilâfet almış ve posta oturmuştur. Hüseyin Kâmil Efendi kuvvetli bir zâkir ve zâkirbâşı idi. Usûlü iyi bilirdi.

Hüseyin Kâmil Efendi, Kırımî Hacı Hâfız Efendi’den yetişmiştir. Kalenderhâne Mektebi hocası Şeyh Osman Efendi’nin hâfızlarındandır. Sonradan Abdülhakim Efendi’ye inâbe ederek dervişi olmuş, hizmetinden hiç ayrılmamıştır.

Tekke’nin az bir muharremiye geliri vardı ama alınmazdı. Tekkenin son şeyhi Hâfız Hüseyin Efendi tekkelerde zâkirlik ve dışarıda sebze mevye satıcılığı ile çıkardığı mangırı dergâha harcar, fukarâyı mahrum etmez, tekkeyi çevirirdi. ‘Gönülkırmaz’ soyadını almış olan Hâfız Hüseyin Efendi 23 Eylül 1938 günü Hakk’a yürüdü.


Hakk’ı erden, eri Mü’min’den iste
Budur sözüm sana şikeste beste

Bu sayfa son olarak 20.05.2012 târihinde değiştirilmiştir.