Bülbülcüzâde Tekkesi

Bülbülcüzâde Tekkesi’nin yeri

‘Nişancı Tekkesi’ adını da taşıyan Bülbülcüzâde Tekkesi, Fâtih İlçesi’nde, Koca Dede Mahallesi'nde, Nişancı Mehmed Paşa Câmii’nin yanında bir arsa üzerinde idi. Nişancı Mehmed Paşa ‘Boyalı Mehmed Paşa’ diye de anıldığı için tekkeye ‘Boyalı Mehmed Paşa Tekkesi’ de denir. Şemsiyye, Uşşâkiyye, Cerrâhiyye ve Resmiyye’den postnişînler gönüller uyandırmışlardır. Burada Cumartesi günleri âyin yapılırdı. Tekke 1275/1858’de Şeyh Abdülhalîm Zikri Efendi’nin post makāmına oturması ile Kadirîliğe ve Resmiyye’ye bağlanmıştır.

Bülbülcüzâde Tekkesi şeyhleri

Bülbülcüzâde Şeyh Abdülkerîm Fethi

Tekkenin kurucusu ve ilk şeyhi, Halvetiyye’nin Şemsiyye kolundan Abdülahad Nûri Hazretleri’nin (doğumu 1003/1594-95, rıhleti 4 Safer 1061/27 Ocak 1651) halîfelerinden Karaman’lı Şeyh Abdülkerîm Fethi Hazretleri’dir. Ulemâdan Abdüllatîf Efendi’nin oğlu olan bu zât-ı şerîf, Fâtih ve Ayasofya Câmi’lerinde kürsü şeyhliği yapmıştır. ‘Bülbülcüzâde’ diye tanınır. Altı Rebîülâhir 1106/24 Kasım 1694 günü göçtü.

Bülbülcüzâde Abdülkerîm Fethi Efendi şâir ve bestekârdı. Dîvânı vardır. Şiirlerinden bir örnek olmak üzere aşağıdaki nât-i şerîfi verelim.

Cemâlin pertev-i nûr-i Hüdâ’dır yâ Resûlallah
Kelâmın cümle vahy-i kibriyâdır yâ Resûlallah

Raûf u hem Rahîm’le müsemmâ oldu zâtın çün
Şefaât eylemek sana sezâdır yâ Resûlallah

Zülâl-i rüyete âtşân olup yandım harâretden
İçir câm-ı visâlinden şifâdır yâ Resûlallah

Vücûdun âlemîne rahmet iken nice redd olsun
Ümîdim hazretinden bir ricâdır yâ Resûlallah

Gubâr-ı hâk-i pâyini abîr-i cânım etsem âh
Kabûl eyle Efendim yek atâdır yâ Resûlallah

Kerem kılsan mübârek ayağına yüzüm sürsem
Bana hil‘atle tâc-ı bîbahâdır yâ Resûlallah

Ne gûne arz-ı hâl etsin der-i lütfunda sultânım
Bu müflis derdmendin bir gedâdır yâ Resûlallah

Şeyh Mustafa Efendi

Tekkenin ikinci şeyhi, Şeyh Abdülkerîm Fethi Efendi büyük oğlu Şeyh Mustafa Efendi’dir; 1138/1725-26 yılında bekā âlemine geçti.

Şeyh Abdülbâki Efendi

Şeyh Mustafa Efendi’den sonra irşad postuna oğlu Şeyh Abdülbâki Efendi geçti, o da 1164/1750-51 yılında rıhlet etti. İrtihâli Boğaziçi’nde, Rumeli Hisarı’nda olup şiddetli kış dolayısıyla mübârek nâşı atalarının yattığı Sıvâsî Tekkesi hazîresine götürülemeyip Rumeli Hisarı Şehitliği’ne sırlandı. Mezar taşında şunlar yazılıdır:

Ahter-i burc-i kerâmet kim o şeyh-i ârif
“Allah Allah” diyerek tutdu reh-i Hallâk’ı

El yudu çirk-i sivâdan ayağın çekdi tamâm
Destine câm-ı ecel sundu o demde sâki

Azm edüb mürg-ı rûhu eyledi adne pervâz
Bildi yok nef‘i bekāya deneyüb âfâkı

Rûh-i pâkine dedi hâtif ayn-ı târîh
Arş-ı âlâda mekân kıldı bu Abdülbâki

Şeyh İsmâil Nûri Efendi

Bir sonraki şeyh, Abdülbâki Efendi’nin oğlu olan Şeyh İsmâil Nûri Efendi’dir; 1209/1794-95’de göçtü.

Şeyh Abdülkerîm Fethi Efendi bin Şeyh İsmâil Nûri Efendi

Şeyh İsmâil Nûri Efendi’den sonra irşad görevini oğlu Şeyh Abdülkerîm Fethi Efendi aldı. Bu zât-ı şerîf 1226/1811-12 yılında fenâ âlemini terk etti.

Yekçeşm Şeyh Mehmed Emin Efendi

Abdülkerîm Fethi Efendi’den sonra tekkenin şeyhi 1239/1823-24 yılında göçen Yekçeşm Şeyh Mehmed Emin Efendi oldu.

Şeyh Hâfız Halil Fahreddin Efendi

Şeyh Mehmed Emin Efendi’den sonra şeyhliği Şeyh Hâfız Halil Fahreddin Efendi aldı. Bu zât-ı şerîf Üsküdar’daki Mehmed Nasûhî Hazretleri’nin torunlarından Şeyh Şemseddin Efendi’nin halîfesidir. Onun zamânında tekke Halvetîliğin Şâbânî-Nasûhî koluna geçmiştir. Halil Fahreddin Efendi 1257/1841-42 yılında irtihâl etti.

Şeyh Hâfız Mehmed Şâkir Efendi

Tekkenin Halil Fahreddin Efendi’den sonraki seccâdenişîni Şeyh Hâfız Mehmed Şâkir Efendi el-Halvetî’dir; 29 Muharrem 1266/15 Aralık 1849 günü bekā âlemine göçtü.

Şeyh Abdüllatîf Fazlî Efendi

Mehmed Şâkir Efendi’den sonra post makāmına oğlu Şeyh Abdüllatîf Fazlî el-Halvetî Efendi geçti. Bu zât-ı şerîf 1275/1858-59 yılında kendi arzu ve rızâsıyla şeyhlikten el çekmiştir. Rıhlet târihini bilmiyoruz.

Şeyh Abdülhalîm Zikrî Efendi

Tekkenin sonraki postnişîni, Şeyh Abdülhalîm Zikrî Efendi’dir. Kendisi Tiryâkî Şeyh Saîd Aşkî Efendi’nin halîfesi olup, onun döneminde tekke Resmiyye’ye bağlanmış oldu. Abdülhalîm Zikrî Efendi 3 Zilhicce 1320/3 Mart 1903 günü fânî dünyâdan ayrıldı.

Abdülhalîm Zikrî Hazretleri, Çadırcı Tekkesi’nin kurucusu ve ilk şeyhi Şeyh Hüseyin el-Kādirî’ye hilâfet vermiştir.

Şeyh Hâfız Ahmed Şemseddin Efendi

Abdülhalîm Zikrî Efendi’den sonra posta dâmâdı Şeyh Hâfız Ahmed Şemseddin Efendi oturdu. Göçüş târihi 23 Muharrem 1323/30 Mart 1905 günüdür.

Zikrîzâde Hâfız Abdülkādir Bahreddin Efendi

Tekkenin son şeyhi Zikrîzâde Hâfız Abdülkādir Bahreddin Efendi’dir. ‘Elçioğlu’ soyadını almış olan bu zât, Ahmed Şemseddin Efendi Hazretleri’nin oğlu idi, tâc, kemer, takke ve entari dikmede, gül işlemekde, kabartma, sırma yazılarda, saatçilikte zamânının meşhur ustalarından sayılıyordu.

Zikrîzâde Muallim İzzeddin Hümâyî Bey (Elçioğlu)

Abdülkādir Bahreddin Efendi’nin kardeşi Muallim İzzeddin Hümâyî Elçioğlu, tanınmış mûsikîşinaslarımızdandır. Fâtih’de doğdu. Atay Rüşdiyesi’nden mezun olmuş, İçişleri ve Adâlet Bakanlıkları’nda çalışmış, mûsikî öğretmenliği yapmıştır.

Şeyh Mahmud Efendi ve Hâfız Mehmed Efendi’den ders gördü, Mûsikî-i Osmânî’ye girerek İsmâil Hakkı Bey’den yaralandı.

Zâkirbaşı, müezzinbaşı, kudümzen ve hattat olan İzzeddin Hümâyî Bey 3 Ekim 1950 günü göçmüş ve Edirnekapı Mezarlığı’na defnedilmiştir.

İdâre ettiği Fâtih-Nişancı mûsikî grubu hakkında Cemâleddin Server Revnakoğlu’nun Yeni Târih Dünyâsı dergisinin 14üncü cildinin 589uncu sayfasında çıkmış olan yazısını okuyalım.


Hakk’ı erden, eri Mü’min’den iste
Budur sözüm sana şikeste beste

Bu sayfa son olarak 20.05.2012 târihinde değiştirilmiştir.