Ali Baba Tekkesi

Ali Baba Tekkesi

Kurucusunun adından ötürü ‘Ali Baba Tekkesi’ yahut bulunduğu semtten ötürü ‘Ayaspaşa Tekkesi’ diye anılan bu tekke Gümüşsuyu’nda, Alman Konsolosluğu’nun yakınında, şimdiki Park Oteli’nin bulunduğu yerdeydi. Önceki sâhibinin lakabından ötürü ‘Paşa Baba Dergâhı’ da derler.

Ali Baba Tekkesi şeyhleri

Ali Baba

Tekkenin kurucusu Şeyh Hacı Ali Hulûsî bin Hüseyin Efendi Hazretleri’dir. ‘Ali Baba’ diye anılagelmiş olan bu zât-ı şerif Ayşe Hâtun Tekkesi şeyhi Mehmed Hâkî Efendi’nin ve Üsküdar’da Divitçiler’de Kazasker Mahallesi’nde Keşfî Tekkesi’nin kurucusu ve postnişîni Ahmed Keşfî Efendi halîfesidir. Evine meşîhat koydurarak Çarşamba geceleri Kādirî âyini yapılması şartıyla tekke hâline getirmiştir. Tekkenin vakfiyesi 29 Cemâzeyilevvel 1285/17 Eylül 1868 târihini taşır. 14 Receb 1286/20 Ekim 1869 târihli ayrı bir vakfiye ile tekkenin komşularından Şekerci Hâcı Mustafa Ağa ve eşi Fatma Hanım, mevlid okunmak üzere 2500 kuruş vakf etmişlerdir.

Ali Baba çok ihlaslı, temiz kalpli, fakat fakir idi. Tekke binâsını, Paşa Baba’dan alabilmesi, annesi Nesîbe Hanım’ın teşviği ve yardımı sâyesinde olmuştur.

Abdülhamîd Han’ın kızlarağası meşhur Hâfız Berhâm Ağa, Ali Baba’ya mensuptu; tekkeye çok yardımı vardır. Her hafta Behram Ağa 100 kuruş ekmek parası verir, her Cuma gecesi de ayrıca bir Kādirî âyini yapılırdı.

Behram Ağa Fındıklı’da Cemîle Sultan’ın sarayında başağalık yapar, her Cuma günü bu sarayda Kādirî zikri icrâ ederdi. Daha sonra Saray-ı Hümâyûn’da kızlarağası görevine getirilmiş, Cemîle Sultan’ın sarayı da Yıldız’a nakledilince, Cuma âyinlerini, Ali Baba Tekkesi’nde kendi adına icrâ ettirmiştir. Behram Ağa’nın asıl şeyhi ‘Arabistanlı Şeyh Mustafa’ adında bir zât imiş.

Tekke Behram Ağa tarafından mükemmel şekilde tâmir görmüş, hasırlara, postlara kadar yenilenmiş, güller konulmuştur. Behram Ağa’dan çok sonra Üsküdarlı Hoca Hâfız Âsım Efendi de tekkeyi tâmir ettirmişti.

Ali Baba uzun zaman Paşa Baba’nın yanında kalmış ve hizmetini görmüş, Paşa Baba’nın hastalığı sırasında lâzımlığını dahî tutmuştur.

Bütün geliri vakıftan verilen 14 kuruştan ibâret olan Ali Baba, zuhûrâta tâbi olarak dergâhını idâre eder, her hafta fakirlere yemek çıkarırmış. Yemek masrafını karşılayacak parası olmadığı bir gün bakkala ferâcesini rehin olarak vermiş, gene de yemek ikrâm etmekten geri kalmamıştır.

Bu yüce gönüllü abdalmeşreb zât, 8 Cemazeyilevvel 1300/17 Mart 1883 Cumartesi gününün gecesinde irtihâl etti. Cenâze namazı ertesi günü Tophâne’de, Kılınç Ali Paşa Câmii’nde kılındı ve tekkesinin tevhidhânesinin içine defnolundu.

Ali Baba’nın halîfeleri

Ali Baba’nın halîfelerinden ikisini tanıyoruz.

Mustafa Âsım Efendi
Mustafa Âsım Efendi Hoca, Üsküdar vâizlerinden idi. Sarayla irtibâtı olduğundan dergâhın Sultan Hamîd devrinde son defa tâmir edilmesini sağlamıştır.
Hafız Ömer Efendi
Hafız Ömer Efendi ibni Ali, Kazancı Câmi-i şerîfi müezzinidir. Burada mukābele de ettirmiştir. ‘Şeyh Ömer’ derlerdi. 1285 târihli vakfiyede tekkenin mütevellîsi olarak görünmektedir.

Hasan Tahsin Efendi

Ali Baba’dan sonra tekkenin şeyhliğini, büyük oğlu Hasan Tahsin Efendi üstlenmiştir. Şeyh Hasan Tahsin Efendi Beşiktaş’ta, Dolapderesi merkezinde komiser idi. Bundan önce sırasıyla Taksim, Galatasaray, Kazancı ve Galata’da yine komiser olarak bulundu.

Hasan Tahsin Efendi 16 Şâbân 1300/22 Haziran 1883 Cuma gecesi tertip edilmiş olan bir tören ile posta oturmuştur. Rehberliğini babasının halîfesi Ömer Efendi ile Kasımpaşalı yüzbaşı Hâfız yapmış ve Kādirîhâne şeyhi Ahmed Şerif Muhyiddin Efendi tarafından tâc ve hırka giydirilip post makāmına oturtulmuştur. Duâcı Ömer Efendi duâ etmiş, kendisine zikr-i şerîf teslim edilmiş, Mehmed Nûri Efendi’nin yazdığı icâzetnâmesi verilmiş, Haydarhâne şeyhi Süleyman Sâfi Efendi de icâzetnâmesini tasdik etmiştir.

On bir yıl boyunca tekkenin şeyhliğini yürüten Şeyh Hasan Tahsin Efendi 4 Şâbân 1315/28 Aralık 1897 Salı günü rıhlet etti.

Şeyh Hasan Tahsin Efendi’nin vefâtından sonra yeri altı ay kadar boş kalmıştır.

Şeyh Mehmed Efendi

Şeyh Mehmed Efendi, Haydarhâne Tekkesi postnişîni Şeyh Süleyman Efendi’nin halîfesidir. Kasımpaşa Tersânesi’nde mümeyyiz idi. Bir kaç ay vekil olarak tekkenin şeyhliğinde bulundu.

Hüseyin Resmî Efendi

Tekkenin son şeyhi, Ali Baba’nın küçük oğlu olan Hüseyin Resmî Efendi’dir.

Kabakulak Âsitânesi’nde 16 Receb 1316/30 Kasım 1898 Çarşamba gecesi âyinden sonra, âsitânenin son şeyhi İsmâil Hakkı Efendi’den tâc ve hırka giymiş, 7 Şâban 1316/21 Aralık 1989 Çarşamba gecesi de yine İsmâil Hakkı Efendi tarafından post makāmına oturtulmuştur.

Tekkenin âyin günü Çarşamba idi. Son şeyh Hüseyin Resmî Efendi, Kabakulak Âsitânesi’nin âyin günü de Çarşamba olduğu için, tekkesinin mukābele gününü Perşembeye dönüştürdü.

Şeyh Hüseyin Resmî Efendi de babası gibi fakir idi, ama gene de, kendi ücreti ve etrâfından topladığı para ile dergâh-ı şerîfin harem kısmını ve tevhidhâneyi yenilemiş, ve üste tedâvülde kalan üç aylığını sarrafa satarak mâtem ayında aşûre de kaynatmıştır.

Asfiyâdan, sâlihlerden, abdallardan sayılacak derecede safvet ve sâfiyet sâhibi bu güzel insan 1956 Nisanı’nda Allah’ın rahmetine kavuştu.

Ali Baba Tekkesi’nde yatanlar

Tekkenin türbesine sırlanan kişiler şundandır:

  1. Tekkenin kurucusu Şeyh Ali Hulûsi Efendi, yâni Ali Baba
  2. Ali Baba’nın annesi Nesîbe Hanım
  3. Ali Baba’nın büyük oğlu Şeyh Hasan Tahsin Efendi
  4. Şeyh Hasan Tahsin Efendi’nin eşi Ferîde Hanım
  5. Tekkenin dervişlerinden Fındıklı’da, Dereiçi’nde camcılık eden İsmet Efendi.

Bu kişilerin kabirleri sonradan Cihangir Câmii avlusuna nakl edildi.

Ali Baba Tekkesi’nin zâkirleri

Ali Baba Tekkesi’ne dönemin en önde gelen zâkirleri, mûsikîşinasları gelirlerdi. İşte bunlardan birkaçı:
  1. Hacı Nûri Bey (hattat). Tülin Korman’ın babasıdır.
  2. Nûri Bey’in çıraklarından Ârif Efendi
  3. Balat imamı diye anılan meşhur Hasan Efendi
  4. Üsküdarlı Şeyh Âsım Efendi
  5. Hopçuzâde Ahmed Efendi
  6. Kabakulağ’ın Mustafa Dede. Durak ilâhîsi okurdu.

Tekke fakir olduğu hâlde zamânın bu meşhur zâkirlerini Behram Ağa temin eylemiştir.

Tekke’nin sonu

Dergâhın yeri 1928 târihinde vakıflar tarafından Park Oteli’nin sâhibine satıldı. Türbede yatanların kabirleri Cihangir Camii avlusuna kaldırıldı.

Hakk’ı erden, eri Mü’min’den iste
Budur sözüm sana şikeste beste

Bu sayfa son olarak 20.05.2012 târihinde değiştirilmiştir.