Âhî Hazretleri’nin Şiirleri

Mustafa Âhî Hazretleri’nin Âhî ve Resmî mahlasıyla manzumları, ilâhiyâtı varmış ama bunlar şimdilik kayıptır. Şiirlerinden ancak üç veyâ dördü elimizdedir. Bunlardan biri bir beyitlik bir duâdır:

Şeyh Resmî’ye her kim ederse duâ
Vere maksûdun Cenâb-ı Kibriyâ

Bu şiir Sermet Çifter Kütüphânesi’nde 1028/30uncu varakta

Şeyh Resmî’ye her kim ederse duâ
Vere maksûdunu Cenâb-ı Kibriyâ

olarak geçmektedir.

Hazret, istinsâh ettiği kitabların sonunda bu duâyı yapıyor. Allah kabûl eyleye.

Resmî Âhî Hazretleri, bu duâdan sonra bir beyit daha ekliyor:

Hakk’ı erden, eri Mü’min’den iste
Budur sözüm sana şikeste beste

Bu beyit Hazret’e mi âittir, başkasının mıdır? Bilmiyoruz. Muhtemelen kendisinin söylediği bir müfreddir.

Süleymâniye Kütüphânesinde, Hacı Mahmud Efendi bölümündeki 2673 demirbaş numaralı yazmada, Mustafa Âhî Hazretleri’nin iki şiirine yer verilmiştir. Bunlardan “Aşkiyle oldum kulu” diye başlayan aşağıdaki medhiye, hüseynî makāmında bestelenerek kıyam ilâhisi olmuştur. Ne yazık ki bestekârının kim olduğunu bilmiyoruz. Ünlü zâkir Karagümrüklü Hacı Şeref Hasan Efendi’nin 19uncu yüzyılın sonlarında derlenmiş olan ilâhi mecmuasında da bestekârının adı yoktur.

Aşkiyle oldum kulu
Sultan Abdülkādir’in
Hakk’a doğrudur yolu
Sultan Abdülkādir’in

Hakk’ın sâdık velîsi
Evliyâlar ulusu
Bendesidir cümlesi
Sultan Abdülkādir’in

Üçler kırklar yediler
Cümlesi “saddak” dediler
Pâyine baş eğdiler
Sultan Abdülkādir’in

“Ve hüve’l-Kāhir” dedi
Kur’ân’da zikreyledi
Medhini Hakk söyledi
Sultan Abdülkādir’in

Başımızda gülüdür
Râhımız Hakk yoludur
Âhî dahî kuludur
Sultan Abdülkādir’in

Bir başka şiirleri aşağıdaki dörtlüktür.

Gülü ateşle seyr eden kıyas eyle ki lûbettir
Sakın ta’n etmesin münkir ki esrâr-ı tarîktir
Vücûdu yakmayıp gül tesmiye ettikleri Âhî
Halîlullah sırrıdır gül-i gülzâr-ı hikmettir

Bu dörtlük günümüzün Türkçe’sine şöyle aktarılabilir:

Gülü ateş ile seyreden kişi! Kıyas et ki herkesi şaşırtan bu şey aslında bir gölge oyunudur, göz aldanmasıdır. Ateş aslında güldür! İnkâr edenler sakın söğmesin ve yermesin, çünkü bu tarîkin sırrıdır. Ey Âhî! Vücûdu yakmayan ve gül adı verilen bu ateş, (Nemrûd tarafından ateşe atıldığı hâlde Cebrâil (a. s.) dan dahî yardım istemeyip yalnız ve yalnız Allah’a sığınan ve atıldığı ateş kendisi için bir gül bahçesi olan) İbrâhim (a. s.) ın sırrıdır, hikmet bahçesinin gülüdür.


Hakk’ı erden, eri Mü’min’den iste
Budur sözüm sana şikeste beste

Bu sayfa son olarak 20.05.2012 târihinde değiştirilmiştir.