Çadırcı Tekkesi

Otakçılar’da, Otakçılar’dan Akarçeşme’ye inen Abdurrahman Şeref Bey yâhut Otakçılar Caddesi üzerinde, 101 numaralı yerde idi. Münderis Bey Çeşmesi’nin çaprazına düşüyordu. 19uncu yüzyılın son çeyreğinde faaliyete başlamış, iki veya üç şeyhinden sonra bilmediğimiz bir sebepten ötürü kapanmış ve yok olmuştur.

Çadırcı Tekkesi Şeyhleri

Çadırcı Şeyh Hüseyin el-Kādirî

Tekkenin kurucusu, Bülbülcüzâde Dergâhı şeyhi Abdülhalîm Zikrî Efendi’nin halîfelerinden olan Şeyh Hüseyin el-Kādirî’dir. Çadırcılıkla uğraşırdı.

Şeyh Emin Efendi

Şeyh Emin Efendi, Çadırcı Hasan Efendi’nin oğludur. Babasının vefâtından sonra tekkede postnişîn oldu.

Çadırcı Tekkesi’ne mensup bâzı kişiler

Çadırcızâde İsmâil Efendi

Çadırcı Şeyh Hüseyin Efendi’nin büyük oğlu ve halîfesidir. İnce güzel sesi ile, içli ve dokunaklı okuyuşları ile Edirnekapısı, Eyüp ve çevresi tekkelerinde şöhret yapmış zâkirlerden idi. Zâkirbaşılığı ve zikir idâresi de metodlu ve başarılı idi.

Son zamanlarda ruh sıkıntısı rahatsızlığına uğramış olması yüzünden şuuru biraz zedelenmiş idi. Baba sanatı olan çadırcılığa ve yine çadır işine devâm edemedi. Rahatsızlığı uzun bir süre üzerinde kaldığı hâlde ne zâkirliğinde ne de zâkirbaşı postunda zikrin idâresini aksatmadı.

İsmâil Efendi birçok Kādirî ve Rifâî tekkesinde zâkirlik ve zâkirbaşılık etmiştir. Kabakulak Âsitânesi, Ayşe Hâtun Tekkesi, Mehmed Şemseddin Tekkesi, Bülbülcüzâde Tekkesi, Karababa-ı Veli Tekkesi, Karanohut Tekkesi, Hüsrev Paşa Tekkesi, Mehmed Ağa Tekkesi, Kesmekaya Tekkesi, Balat Tekkesi, en çok devâm ettiği tekkelerdi.

Şaşılacak derecede ciddi idi. Böyle olmakla berâber meşrûtiyet başlarında sokak serserilerini toplarlarken onu da bunların arasına katıp Bursa’ya sürdüler. Dönünce teessüründen çok yaşamadı. 1308/1890-91 yılında sıkıntılı dünya hayatı sona erdi. Şeyh Murad el-Buhârî Tekkesi hazîresinde babasının yanında yatıyor. Mezar taşı konulmamıştır.

Ali Haydar Efendi

Ali Haydar Bey, Şeyh Emin Efendi’nin halîfelerindendir. Babasının da adı ‘Emin’dir. Bâb-ı seraskeri ketebesinde çalışıp oradan emekli oldu. Tasavvufun inceliklerine vâkıf bir kişiydi. Şiirleri vardır. Örnek olarak şu iki kıtasını okuyalım.

İsm-i Yezdân kalb-i peygamberdedir
Lübb-i Kur’ân kalb-i peygamberdedir
Rûh-ı her cân kalb-i peygamberdedir
Cümle insân kalb-i peygamberdedir

Sırr-ı hikmet kalb-i peygamberledir
Nûr-ı kudret kalb-i peygamberledir
Hakk’ı rüyet kalb-i peygamberledir
Hakk’a vuslat kalb-i peygamberledir


Hakk’ı erden, eri Mü’min’den iste
Budur sözüm sana şikeste beste

Bu sayfa son olarak 20.05.2012 târihinde değiştirilmiştir.