Tahta Minâre Tekkesi

Tahta Minâre Tekkesi’nin yeri

Hırka-i Şerîf yakınında, bir adı da ‘Tahta Minâreli Mescid’ olan Muslihüddin Mescidi varmış; bir yangında yanmış ve günümüze ulaşamamıştır. Bu mescid Şeyh Muslihüddin Kocavî (r. 884/1479-80) tarafından yaptırılmıştı. Kabakulak Âsitânesi ile Mehmed Şemseddin Tekkesi arasında bulunan Ahşap Minâre Sokağı, adını bu mescidden almıştır; bu sokağın eski adı ‘Tahta Minâre Sokağı’ idi. Mescidin imamı Mehmed Sâlih Efendi’nin meşîhat koydurmasıyla mescid aynı zamanda tekke oldu.

Rifâiyye’nin Ulvâniyye usûlünün yapıldığı bu tekkede mukābele günü önceleri Pazartesi iken, sonradan Pazar günü olmuştur.

(Parantez içinde belirtelim ki tasavvuf târihimizde önemli bir yeri olan velûd yazar Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin Efendi (doğumu Receb 1131/Mayıs-Haziran 1719, rıhleti 1202/1787-88), Tahta Minâre Mescidi’nin karşısındaki evde doğmuştur. Meşhur zâkirbaşı Karagümrüklü Hacı Şeref Efendi de bu tekkenin yanındaki evde ikāmet etmiştir.)

Tahta Minâre Tekkesi’nin şeyhleri

Mehmed Sâlih Efendi

Tahta Minâre Tekke’sinin kurucusu Hacı Mehmed Sâlih Efendi, Şeyh Mustafa Muslihiddin Kocevî’nin yaptırmış olduğu Tahta Minâre Mescidi’nin imamı ve Üsküdar’da Rifaiyye’den Debbağlar Tekkesi şeyhi ve selât-ı kemâliye şârihi Mehmed Nûri Efendi Hazretleri’nin baş halîfesidir. Mehmed Sâlih Efendi’nin Süleyman Sâfî Hazretleri’nden de Kādirî hilâfeti vardır.

Uzun saçlı olan Mehmed Sâlih Efendi hattat idi, Hâfız Osman kudretinde nesih yazarmış. 1274/1857-58 yılında 3000 kuruş vakf ederek Tahta Minâre Tekkesi’ni kurmuş ve Rifâiyye tarikatına meşrût kılmıştır. Göçtüğü zaman Kubbe Şeyhi Molla Efendi tarafından gusl edilmiş ve tekkesine defn olunmuştur. Göçüş tarihi, Mehmed Zakir Efendi tarafından 1270/1853-54 olarak verilmişse de bu doğru olamaz. Revnakoğlu’na göre vefat tarihi 1296 Şevvâli/1879 Eylül-Ekimi’dir.

Ali Rıza Efendi

Mehmed Sâlih Efendi’den sonra şeyhlik onun oğlu Ali Rızâ Efendi’ye geçti. Ali Rıza Efendi çocuk olduğu için Üsküdar Debbâğ şeyhi Küçük Tevfîk (Tevfîk Saîd) Efendi ile Seyyid Çavuş Tekkesi şeyhi Atâ Hasbî Efendi kendisine nâib olmuşlardır.

Rızâ Efendi, aynı zamanda Kubbe Tekkesi şeyhi Molla Efendi'nin halîfesi ve zâkirbaşısı idi. Mûsikîyi Zekâî Dede Efendi’nen öğrenmiş, Bolâhenk Mehmed Nûri Bey’in de derslerine devâm etmiş, diğer bazı zâkirlerden de epeyce ilâhî meşk etmişdir. Hüsrev Paşa Tekkesi’nin zâkirbaşısı Hakkak Mehmed Efendi’nin peyrevliğini yapmak sûretiyle zâkirliğe başlamıştır. Bilhassa kıyâmî zâkirbaşılığı fevkalâde idi. Halîfelerinden bulunduğu Kubbe Dergâhı’nda (bilhassa şeyhi Molla Bey zamanında) zâkirbaşılığı son derece başarılı idi. Hele kıyâmî tevhîd-i şerîfdeki münâcâtda kısm etmesi fevkalâde husûsiyeti hâizdi. Repertuarı çok genişmiş. Şiir de yazarmış. İlâhiler de bestelemişdir ki bunların bazılarının güfteleri kendine aittir.

Rıhleti 8 Muharrem 1321/6 Nisan 1903 tarihindedir. Tekkenin türbesinde yatıyordu.

Mehmed Cemâleddin Efendi

Tekkenin son şeyhi, Eğrikapı’lı Osmân Nûri Efendi’nin oğlu Şeyh Mehmed Cemâleddin Efendi’dir. Zilkāde 1280/Nisan-Mayıs1264’de doğdu. Rüşdiyede okudu, sonra câmi derslerine devâm etti. Düyûn-ı umumiye kâtipliğinde bulundu 1315/ 1897-98 yılında Eyüp Sulh Mahkemesi kâtibliğine geçti ve uzun yıllar bu görevde kaldı. 1926 Eylülü’nde göçdü. Edirnekapı şehitliğinin karşısında yatıyor. Mezar taşı istememiştir.

Şeyh Mehmed Cemâleddin Efendi terbiyeli, efendi bir insandı. Müftü Hamamı şeyhi Râşid Efendi’den hilâfet almıştır. Zikir esnâsında bilhassa evrâd-ı şerîf okunurken selât ü selâm sırasında gözlerinden yaş dökerdi. Belinde ağrısı olduğu için kıyam zikrinin idaresini dâimâ misâfir şeyhlere bırakırdı.


Hakk’ı erden, eri Mü’min’den iste
Budur sözüm sana şikeste beste

Bu sayfa en son

Bu sayfa son olarak 20.05.2012 târihinde değiştirilmiştir.

tarihinde değiştirilmiştir.